Hukukun temel ilkelerinden biri, bireylerin eylemlerinin hukuka aykırı olması durumunda sorumluluk taşımasıdır. Genel olarak borçlar hukukunda sorumluluğun temel dayanağı kusurtur. Ancak bazı durumlarda, zarar verenin kusuru olmasa bile sorumluluğu gündeme gelebilir. Bu tür durumlar kusursuz sorumluluk ya da diğer adıyla objektif sorumluluk olarak adlandırılır.
Kusursuz sorumluluk, özellikle zararın önlenmesinin güç olduğu, faaliyetin doğası gereği tehlikeli olduğu veya zarar görenin korunmasının kamu yararı açısından öncelikli olduğu durumlarda devreye girer.
Kusursuz sorumluluk, sosyal adaletin sağlanması, zarar görenin korunması ve riskin faaliyetten ekonomik yarar sağlayana yüklenmesi amacıyla düzenlenir. Bu sorumluluk türü, klasik “kusura dayalı sorumluluk” sistemini tamamlayıcı niteliktedir.
Amaçlar:
Zarar görenin mağduriyetinin hızlı şekilde giderilmesi
Tehlikeli faaliyette bulunanın, doğurduğu riskin sonuçlarına katlanması
Önleyici etki yaratarak daha dikkatli davranılmasının sağlanması
Tehlikeli faaliyetlerde bulunanlar, zarar doğarsa kusurları aranmaksızın sorumlu tutulurlar. Burada faaliyet doğası gereği bir tehlike barındırır ve zarar bu tehlikeden kaynaklanır.
Yasal Dayanak:
Türk Borçlar Kanunu m.71:
“Başkasına zarar veren kimse, tehlikeli bir faaliyeti yürütüyorsa, kusursuz dahi olsa sorumludur.”
Örnekler:
Sanayi fabrikasından kaynaklı çevre zararı
Yanıcı madde taşıyan aracın patlaması
Havacılık şirketlerinin yolcuya verdiği zarar
Not: Bu sorumlulukta zararla tehlikeli faaliyet arasında illiyet bağı (nedensellik) aranır. Ancak kusur aranmaz.
Hayvan sahibi, hayvanın verdiği zarardan kusuru olmasa bile sorumludur. Hayvanın eğitimi, bağlı olması gibi önlemler alınmış olsa dahi, hayvan davranışları öngörülemez olduğundan, sorumluluk doğar.
Yasal Dayanak:
TBK m.67: Hayvan sahibi, hayvanın davranışı sonucu doğan zarardan sorumludur.
Örnek:
Sahibinin kontrolünden çıkan köpeğin bir yayaya saldırması
Kendi adına hareket eden yardımcı kişinin verdiği zararlardan dolayı asıl kişi sorumlu tutulur.
Yasal Dayanak:
TBK m.66: “İşveren, yardımcı kişinin kusurundan sorumludur.”
Örnek:
Bir temizlik firmasının çalışanı, temizlik sırasında müşterinin eşyasına zarar verirse, firma sorumlu olur.
Bir yapının ya da binanın yıkılması, düşen parça nedeniyle meydana gelen zararlardan, malik kusurlu olmasa bile sorumlu tutulur.
Yasal Dayanak:
TBK m.69: Bina ve yapı eserlerinden doğan sorumluluk
Örnek:
Balkonun düşmesi sonucu yoldan geçen birinin yaralanması
Çatıdan kar veya buz düşmesi sonucu zarar oluşması
Zararın kaynağı tam olarak belirlenemediği ya da zarara sebep olan kişi hukuken sorumlu tutulamayacak durumda olsa bile, zarar görenin zararının karşılanması gerektiği durumlarda, hâkim hakkaniyete göre karar verir.
Yasal Dayanak:
TBK m.65:
“Fiil ehliyeti olmayan bir kimsenin verdiği zararda, hâkim hakkaniyete göre tazminata karar verebilir.”
Örnek:
Akıl hastası bir kişinin verdiği zarardan dolayı, hâkim tazminata hükmedebilir.
Devletin, vatandaşın zarar görmesini önleyemediği bazı durumlarda, kusuru olmasa bile zararı tazmin yükümlülüğü doğar.
Yargı Kararları ile Gelişen Sorumluluk:
Danıştay kararları ile gelişmiştir. Özellikle terör eylemleri, toplumsal olaylar gibi kontrol dışı gelişmelerde devletin sorumluluğu söz konusu olur.
Örnek:
Terör saldırısı sonucu zarar gören vatandaşın zararının devlet tarafından tazmini
Her kusursuz sorumluluk türü kendi koşullarına tabi olsa da, genel olarak şu üç unsur aranır:
Zarar: Maddi ya da manevi bir zararın varlığı
Nedensellik (illiyet) bağı: Zarar ile tehlikeli faaliyet/hayvan/yapı vs. arasında ilişki
Kanunda açık düzenleme veya yargı içtihatlarıyla oluşmuş uygulama
Kusursuz sorumluluk, klasik kusura dayalı sistemin dışında, zarar görenin korunmasını önceleyen modern hukuk anlayışının bir sonucudur. Türk hukuku da bu sistemi benimseyerek, zararın doğduğu ancak kusurun bulunamadığı durumlarda da adaletin sağlanmasını hedeflemiştir.
Bu sorumluluk türü, hem bireylerin hem de kamu kurumlarının faaliyetlerinde daha dikkatli, özenli ve önleyici olmalarını teşvik eder. Ayrıca, mağdurun zararının tazmin edilmesini kolaylaştırarak toplumsal barışın sağlanmasına katkı sunar.